Keskin bıçak gibiydi seyir Yıl mı erken? Zamansız bir kadının zamansız hikaye, boşluk ve gerçekliğine tanıklık ettiğimde yaşım kaçtı? Belki 13 Kadın bile değildim Beni sarsan satırların öneminde bir kız çocuğu Bir merdiven başında adetleri düzensiz Ruh duvarları çimentosuz His afetinden emin Korkusuz, ama çocuktum, çocuk Yıllar sonra dürtüsünden kabul gören ve neredeyse cezası uzun süren her kadın gibi Biraz daha çok inandım merkezine Erk olanın dram dediğin celladın yakın sillesine Ve estim! Eserken benimleydin Satırlar kolay, bir o kadar dürüst ve bu coğrafyanın eseriydi Bugün irfanı hür bir kadın olarak diyorum ki geçecek Elini taşın altına koyarsan inecek o maske Yolumuza büklüm büklüm dolanan o perde düşecek Hüzün ve bir battaniyenin altında 21 gün tutulacak o yas Dinecek, ederi beter, suali sorguyla kırmaz mıyız kadın? Sen bir hayattan geçmedin mi dokunarak? Oldurmaya sevap Kimim ben? Kimden çıktım ve nasıl dönerim kimliğime? Birbirine yakın bu sahte cennet ve cehennem İtahati kurtarılmış bir zihnin kalbine kurduğu pusu değil mi?
Kalp zihnin vesvesesini kalabalığını nasıl örter merhametiyle? Ben kimim ve neredeyim? Zulme değil, nasiple bassana hadi olan bitene Kadın, sensin ve bir tekamülün içinde zat! Gün dönecek ve bilhassa dönmesi arz olacaktır kabir şevkatine Kadın hele sen bir değer versene insanlığına En çok da kabulüne En çok da reddine Yanağından öpecek hayat Bırak gayrı Onu ödeme Şimdi soruyorum çocuk O hayal ettiğin kadın oldun mu? Kadın soruyorum o çocuk musun? Kadın olunca buralar oralara benziyor mu? Benziyor muyuz ahali? Benziyor mu hayatlar? Yük vagonu aldı başını gidiyor mu? Kadınım ben! Adım var mı? Kadının adı var mı? Yanağımızdan hadi öp hayat! İki ayağımız toprakta çift elimiz emek ve şifa Nihayi inat, acıyla tevekkül, dünya dönebilir istediği hızda Başımız döner mi? Dönmez! İnanırsak yaşayan ölmez Duyguya, duyguyla