Söylenmese de olurdu Ama þimdi söylemek Söylemek istiyorum Belki kalbin kýrýlýr Gözyaþýna boðulursun Gözyaþýný sakla Ben ölürsem aðla Bunu senle hiç Hiç konuþmadýk biz Tek tanýðým sen Tek çarem sendin Beni anlamak istemez miydin Bu acýyý ben tam yüz sene taþýdým Ýçimdeki bu acýyla hamal gibi yaþadým Þimdi bana sarýl Sadece sarýl Ve lütfen artýk beni dinle Lanet olasý bir gündü Kapý açýldý ve o geldi Yüzünde pis bir ifade vardý Koynunda yýlan beslediðin o yatakta Kardeþime süt veriyordum o anda Doðru odaya daldý Ve buyurgan bir sesle Beni yanýna çaðýrdý Kolumdan çekip Kucaðýna aldý "Otur" dedi kýsaca Evet bu öyle sýradan bir gün deðildi Gözyaþlarýný sakla Ben ölürsem aðla Sonra "bu yana bakma baþýný çevir" derken Elleri bacaklarýmda Geziniyordu anne "Babacýðým yapma" dedim Bir hayvan gibi soluyordu Ýki bacaðýnýn arasýnda Beni mengeneye almýþtý Sonra nasýl olduysa Kurtulmayý baþardým Bir odaya kaçtým Ve o anda sadece haykýrýyordum "Defol defol git burdan" O kapýyý yumrukluyor Ben aðlýyorum kardeþim aðlýyordu Her þey bir kabustu Her þey bir kabus Kalbim kýrýk öleceðim Bilmem ne halt edeceðim Benim kalbim yaralý Bu cehennem azabý Senin kýzýn hayatla Ýþte böyle tanýþtý "Baba ne demek anne" Bu kelime bana inan çok yabancý Çok üzgünüm çok Çok ne kadar az bir laf Hiçbirþeyi anlatmaya yetmiyor Gözyaþlarýný sakla Ben ölürsem aðla Artýk için rahat olsun Sen bir meleksin anne Yediðimiz her lokmayý Kuruþ kuruþ ödedik Nasýl ödenirmiþ öðrendik Demirden leblebi Ne yenir nu yutulur Bazý þeyler belki Belki unutulur Unutmak var ya Demirden leblebi Demirden leblebi Demirden Kalbim kýrýk öleceðim Bilmem ne halt edeceðim Elimden alýnan hayatým Çalýnan masumiyetim Sýkýlýyorsa biri kalkýp bir þey söylesin Dokuz yaþýnda bir çocuk Hayatý böyle tanýdý Annesinin sütü Babasýnýn çükü Bu çocuk senin kýzýndý anne