Bir uluma yankýlanýyor yüksek koruluklarda Kar beyazý daðlarýn ötesinde çürüyüp gidiyor Kirlenmiþ kaným yerdeki buzun üstünde Gölgeler gece çýðlýklarýyla topraðýn üzerinde geziniyor
Topraðýn üzerinde geziniyor...
Dolunay yavaþça gökyüzüne týrmanýp Ormaný ve karanlýk vadiyi izliyor Sisli gözler parlýyor ve kara gölgeler canlanýyor Çürümüþ eller soðuk mezarýmý kazýyor
Soðuk mezarýmý kazýyor...
Sakin görünen orman uzanýyor Mistik bir dansýn güzel ezgisi duyuluyor Ayýþýðý kefenleri kirlenmiþ Siyah bulutlarla büyülenince
Aðaçlar arasýnda bir ceset, yalnýz bir cenaze Duyuyor hastalýklý çýðlýklarý Acý dolu sözleri yankýlanýyor korulukta Kara doðanýn artýk insan olmayan bekçilerinin
Gizlenmiþ gölgelerin lanetli ruhlarý Süzülürler gecenin içinde Mezardan gelenlerin uðursuz bakýþlarý arasýnda Silüetler geri dönerler bin asýrlýk uykularýndan uyanýnca
Bin asýrlýk uykularýndan uyanýnca…
Ormandaki boþ karanlýk sonsuz gibi Baykuþlar bile huzursuz þimdi Çanýn sesi heryeri doldurunca Cennetin hiçbir ýþýðý aydýnlatmaz bu ormaný
Bir uluma yankýlanýyor yüksek koruluklarda Kar beyazý daðlarýn ötesinden bir demet ýþýk geliyor Ölü bir þafak çöküyor ormanýn üzerine Kara doða gölgelere çekiliyor...